Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Tom yakalanmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be caught.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
- The old man caught a big fish.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in the rain on my way home.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in the rain on my way home.
Soğuk algınlığına yakalanmış olabileceğimi düşünüyorum.
- I think I might've caught a cold.
Tom yakalanmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be caught.
Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Hırsız yakalanmaktan nasıl kaçınabildi?
- How did the thief manage to avoid being caught?
Tom yakalanmak istemedi.
- Tom didn't want get caught.
... AND AT THE VERY LAST SECOND HE CAUGHT ME. ...
... Now the rest of the world has caught up -- or is catching up. ...