Onun külleri burada gömülüdür.
- His ashes are buried here.
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried here.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.
- Sami found a body buried in his backyard.
Sami çok tenha bir yere gömülmüştü.
- Sami was buried in a very secluded place.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
Tom köpeklerinin yanına gömülmek istiyordu.
- Tom wanted to be buried beside his dogs.
O, biricik oğlunu gömdü.
- She has buried her only son.
Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
- To make a long story short, we buried the hatchet.
... they are buried, compacted, and cooked. ...
... buried under a layer of mud for centuries it's either preservation is ...