to be able to predict future events before they occur

listen to the pronunciation of to be able to predict future events before they occur
Englisch - Türkisch

Definition von to be able to predict future events before they occur im Englisch Türkisch wörterbuch

prediction
öngörü

Ne tuhaf, onun öngörüsü gerçekleşti. - Strange to say, his prediction has come true.

Sizin öngörüleriniz neler? - What are your predictions?

prediction
öndeyi
prediction
kehanette bulunmak
prediction
kehanet

Onun kehanetleri gerçek oldu. - Her predictions have come true.

Ne garip, onun kehaneti gerçekleşti. - Strange to say, his prediction has come true.

prediction
kestirim
prediction
{i} tahmin

Onun tahminleri gerçekleşti. - His predictions have come true.

Bize sürpriz oldu, onun tahmini gerçekleşti. - To our surprise, her prediction came true.

prediction
{i} önceden haber verme
prediction
(Askeri) ÖNCEDEN HESAPLAMA: Hareket halindeki bir hedefin belirli bir anda bulunacağı yeri tayin
Englisch - Englisch
prediction
to be able to predict future events before they occur

    Silbentrennung

    to be a·ble to pre·dict fu·ture events be·fore they oc·cur

    Türkische aussprache

    tı bi eybıl tı pridîkt fyuçır ivents bîfôr dhey ıkır

    Aussprache

    /tə bē ˈābəl tə prēˈdəkt ˈfyo͞oʧər ēˈvents bəˈfôr ˈᴛʜā əˈkər/ /tə biː ˈeɪbəl tə priːˈdɪkt ˈfjuːʧɜr iːˈvɛnts bɪˈfɔːr ˈðeɪ əˈkɜr/
Favoriten