Bir banka bize faizle ödünç para verir.
- A bank lends us money at interest.
Hükümet programa katılan firmalara faizsiz kredi sağlayacak.
- The government will provide interest-free loans to firms that participate in the program.
Üreme benim ilgimi çekmiyor.
- Procreation does not interest me.
Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
- Children often cry just to attract attention.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
- I realized that what I had chosen didn't really interest me.
Seni ilgilendirebilecek bir şeyim var.
- I have something that might interest you.
Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Tom dikkat çekmekten hoşlanıyor.
- Tom likes to attract attention.