Onların şirket garantisi otuz gündür.
- Their company guarantee is for thirty days.
Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
- Freedom of thought is guaranteed by the constitution.
Başarımız güvence altındadır.
- Our success is guaranteed.
Tom hiç güvence vermiyor.
- Tom's not making any guarantees.
O, benim borcuma kefil oldu.
- He guaranteed my debt.
Babam borçlarım için kefil oldu.
- My father stood guarantee for my debts.