to ascertain definitely; to figure out

listen to the pronunciation of to ascertain definitely; to figure out
Englisch - Türkisch

Definition von to ascertain definitely; to figure out im Englisch Türkisch wörterbuch

determine
{f} 1. belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
yön vermek
determine
karara bağlamak
determine
amaçlamak
determine
saptamada bulunmak
determine
ortaya çıkarmak
determine
belirlemek

Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz. - To determine its origin, we must go back to the middle ages.

Uzaklığı belirlemek zor. - It is hard to determine the distance.

determine
karar verdirtmek
determine
belirle

Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir. - Our lives are determined by our environment.

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir. - One's lifestyle is largely determined by money.

determine
{f} saptamak
determine
{f} kararlaştırmak
determine
kesmek
determine
karar ver

Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim. - I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

determine
belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
{f} karara bağlanmak
determine
sapta/kararlaştır
determine
{f} neden olmak
Englisch - Englisch
determine
to ascertain definitely; to figure out
Favoriten