to arise from the trunk or a larger branch of a tree

listen to the pronunciation of to arise from the trunk or a larger branch of a tree
Englisch - Türkisch

Definition von to arise from the trunk or a larger branch of a tree im Englisch Türkisch wörterbuch

branch
dal

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​. - The lamp was suspended from the branch of a tree.

Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır. - History is a branch of the humanities.

branch
şube

Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır. - The branch offices of the bank are located all over Japan.

O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü? - Where did he ever come up with the notion of opening a branch?

branch
(isim) dal; şube, kol, kol (bitki); sınıf; branş; dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
branch
dallandırmak
branch
dağılmak
branch
dallara ayrılmak
branch
şube müdürlüğü

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
bölünmek
branch
bölümlere ayrılmak
branch
(ağaç) dallanmak
branch
{f} dallan
branch
ağaç dalı

Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur. - A robin sits on a tree branch.

Bir mermi ona vurduğunda ağaç dalı kırıldı. - The tree branch broke when a bullet hit it.

branch
dal,v.dallandır: n.dal
branch
{i} (nehre ait) kol
branch
{i} soy ağacındaki yer
branch
konu dışına çıkmak
branch
{i} çay
branch
{i} göbek
branch
{f} yayılmak
branch
elişi ile süslemek
Englisch - Englisch
branch
to arise from the trunk or a larger branch of a tree

    Silbentrennung

    to a·rise from the trunk or a larg·er Branch of a Tree

    Türkische aussprache

    tı ırayz fırm dhi trʌngk ır ı lärcır bränç ıv ı tri

    Aussprache

    /tə ərˈīz fərm ᴛʜē ˈtrəɴɢk ər ə ˈlärʤər ˈbranʧ əv ə ˈtrē/ /tə ɜrˈaɪz fɜrm ðiː ˈtrʌŋk ɜr ə ˈlɑːrʤɜr ˈbrænʧ əv ə ˈtriː/
Favoriten