Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.
- Tom doesn't make exceptions for anyone.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
- Well, yes, but I don't want anyone to know.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
- Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Neden herhangi birisi dikkat etmeli?
- Why should anyone care?
Tom'un yerine koymak için herhangi birisini bulamıyoruz.
- We haven't been able to find anyone to replace Tom.
Bunu herkes yapabilir, denedikleri sürece.
- Anyone can do it if they try.
Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir.
- Tom is better at science than anyone else in his class.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
- Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
- They said they hadn't seen anyone.
Tom'un şu anda birisiyle konuşmak için vakti yok.
- Tom doesn't have time right now to talk to anyone.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Bu soğuk yerde güvenebileceğin herhangi bir kimse var mı?
- Is there anyone you can trust in this cold place?
Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.
- I don't know anyone here.
... to the moon and then we didn't send anyone ...
... then you would you be able to communicate with anyone ...