O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
Sıkıldım! Öyleyse yapacak bir şey bul! Seni eğlendirmek için burada değilim.
- I'm bored! Then find something to do! I'm not here to entertain you.
Tom kesinlikle insanları nasıl eğlendireceğini biliyor.
- Tom certainly knows how to entertain people.
Sirk bizi çok eğlendirdi.
- The circus entertained us very much.
The motivational speaker not only instructed but also entertained the audience.