Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
- Private detectives were hired to look into the strange case.
Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı.
- As strange as it may be, he met with somebody who is said to be dead.
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
- I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
Garip bir keşif yaptılar.
- They made a strange discovery.
Adam tam bir yabancıydı.
- The man was a total stranger.
Buralarda bir yabancıyım.
- I'm a stranger in these parts.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
- There's something strange about this house.
Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
- Their view of life may appear strange.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.