Tatoeba bağımlılıktır.
- Tatoeba is addictive.
Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
- I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
Bayan Smith'in TV'ye bağımlı olduğunu söylemek bir abartı değil.
- It's not an exaggeration to say that Mrs. Smith is addicted to TV.
Video oyunu oynamaya son ver. Bağımlı oldun.
- Stop playing video games. You're addicted.
Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür.
- Tom is addicted to chocolate cookies.
Sami sosyal medyaya düşkündü.
- Sami was addicted to social media.