Englisch - Türkisch
Definition von to accumulate money, especially for a specific, planned expenditure im Englisch Türkisch wörterbuch
- save up
- para biriktir
Yeni bir araba almak için para biriktirmemiz gerekiyor.
-We need to save up money to buy a new car.
Erkek arkadaşım para biriktirmeyi ve bir spor araba almayı planlıyor?
-My boyfriend plans to save up and buy a sports car.
- save up
- {f} para biriktirmek
Para biriktirmek için sıkı çalıştı.
-She's worked hard to save up money.
O biraz para biriktirmek için çok çalıştı.
-He worked hard to save up some money.
- save up
- {f} tasarruf etmek
Tom bir araba satın almak için yeterli parayı tasarruf etmek istedi.
-Tom wanted save up enough money to buy a car.
- save up
- Birikim yapmak, tasarruf etmek, para biriktirmek
- save up
- Tasarruf etmek, biriktirmek
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to accumulate money, especially for a specific, planned expenditure im Englisch Englisch wörterbuch
- save up
She knows she must save up for college.
to accumulate money, especially for a specific, planned expenditure
Silbentrennung
to ac·cu·mu·late money, es·pe·cial·ly for a specific, planned ex·pend·i·tureAussprache
Resimler
Favoriten