Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum.
- I want to explore the world and go on an adventure.
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.
- I would really like to explore this cave.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
- He hopes to explore the uninhabited island.
Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.
- The explorers discovered a skeleton in the cave.
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
Tom her olasılığı araştırdı.
- Tom explored every possibility.
1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
- In 1497, John Cabot explored Canada.
It is normal for a boy of this age to be exploring his sexuality.