Tom, Mary'yi beklemekten bıkmış, o olmadan müzeye gitmişti.
- Tom got tired of waiting for Mary, so he went into the museum without her.
O sadece beklemekten bıkmış.
- He's just tired of waiting.
Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
- I'm really tired; I think I'll go to bed.
Yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
- I'm too tired to walk.
Sen hiçbir şey yapmamaktan dolayı bıkkınsın.
- You are tired from doing nothing.
Tembellik, yorulmadan önce dinlenme alışkanlığından başka bir şey değildir.
- Laziness is nothing more than the habit of resting before you get tired.
Yorgun ve bitkin hissediyorum.
- I feel tired and exhausted.
Tom çok bitkin görünüyordu.
- Tom appeared very tired.
Ben gerçekten yorgunum ve erken uyumak istiyorum.
- I'm really tired and want to go to bed early.
Öğretmekten çok yoruldum.
- I am very tired from teaching.
We were completely exhausted from the five-hour trip.
- We were dead tired from the five-hour trip.
... was tired of giving the same talk over and over and over again. So one day his chauffeur ...