tiny, small; specific, precise

Englisch - Türkisch

Definition von tiny, small; specific, precise im Englisch Türkisch wörterbuch
pinpoint: {f} yerini belirlemek
pinpoint: (sıfat) nokta
pinpoint: {f} yerini belirle
Bir küresel konumlama cihazı dünyanın herhangi bir yerinde yerini belirleyebilir. - A GPS device can pinpoint your location anywhere in the world.
pinpoint: belirlemek
pinpoint: tam olarak saptamak
pinpoint: gerçek nedenini bulmak
pinpoint: tam yerini göstermek
pinpoint: kesin/zor
pinpoint: {f} kesin olarak yerini belirtmek
pinpoint: {i} ufacık nokta
pinpoint: (Askeri) NİRENGİ MEVKİİ: Bir uçağın, yerin direkt gözetlenmesiyle tespit edilmiş yer mevkii
pinpoint: iğne uç
pinpoint: {i} iğne ucu
pinpoint: {f} tam yerini saptamak
pinpoint: tanımla/bul
pinpoint: (isim) iğne ucu
pinpoint: ufakşey
pinpoint: {s} nokta

Englisch - Englisch

Definition von tiny, small; specific, precise im Englisch Englisch wörterbuch: {s} pinpoint

tiny, small; specific, precise

Silbentrennung

tiny, small; specific, pre·cise

Historie

Favoriten