Biz tema parkında heyecan verici bir zaman geçirdik.
- We had a thrilling time at the theme park.
En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
- In the most thrilling moment, everyone looked very tense.
Onlar onu sadece onun büyük heyecanı için yapıyor.
- They do it just for the thrill of it.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Onun hikayesi beni korkudan titretti.
- His story thrilled me with horror.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
- Everybody was thrilled by his story.
Tom seni görmekten heyecanlanacak.
- Tom will be thrilled to see you.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Bir aileye sahip olmak hayatın en büyük gerilimlerinden biridir.
- Having a family is one of life's greatest thrills.
Seninle oynamak her zaman bir heyecan.
- It's always a thrill to play with you.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
Tom heyecanlanmış olmalı.
- Tom must've been thrilled.
En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
- In the most thrilling moment, everyone looked very tense.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
- He's thrilled with his new job.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
- Everybody was thrilled by his story.
Bir ata binmek gerçekten heyecan verici.
- Riding a horse is really thrilling.
Biz tema parkında heyecan verici bir zaman geçirdik.
- We had a thrilling time at the theme park.