O her zaman koyu giysiler giyer.
- He always wears dark clothes.
Biz onlara para ve giysi sağladık.
- We provided them with money and clothes.
Elbiselerim ıslandı bu yüzden onları çıkardım.
- My clothes get wet so I took off them.
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
- Mary does not let her sister borrow her clothes.
Bu iplik insan saçından daha incedir.
- This thread is thinner than a human hair.
Bana beyaz iplikli bir makara verin.
- Please give me a spool of white thread.
İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.
- I don't like sewing because I can't thread the needle.
Tom çamaşır ipi olarak kullanmak için biraz ip aldı.
- Tom bought some rope to use as a clothesline.
Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
- I put the rest of your clothes in the laundry.
Bu giysiler nihayet kuru.
- These clothes are finally dry.
O her zaman koyu giysiler giyer.
- He always wears dark clothes.
Let him go on. Do not interrupt him. He cannot go back, and maybe could not proceed at all if once he lost the thread of his thought..
thread a needle.
... uncover the silk threads instincts ...