thoughtful, prudent, moderate

listen to the pronunciation of thoughtful, prudent, moderate
Englisch - Türkisch

Definition von thoughtful, prudent, moderate im Englisch Türkisch wörterbuch

considerate
{s} düşünceli

Bay Yamada sekreterine doğum gününde bir buket çiçek gönderdiği için çok düşünceliydi. - It was very considerate of Mr. Yamada to send his secretary a bouquet of flowers on her birthday.

Herkes senin kadar düşünceli değil. - Not everyone is as considerate as you are.

considerate
hürmetkar

Tom çok hürmetkar, değil mi? - Tom is very considerate, isn't he?

Herkes senin kadar hürmetkar değil. - Not everyone is as considerate as you.

considerate
{s} düşünceli, saygılı, hürmetkâr
considerate
izan etmek
considerate
{s} anlayışlı

O başkalarına karşı anlayışlıdır. - She is considerate of others.

considerate
{s} saygılı

Ailene daha saygılı olmalısın. - You should be more considerate of your parents.

Doris herkesin hislerine karşı saygılı. - Doris is considerate of everybody's feelings.

considerate
{s} nazik
Englisch - Englisch
{a} considerate
thoughtful, prudent, moderate
Favoriten