thoughtful, prudent, moderate

listen to the pronunciation of thoughtful, prudent, moderate
Englisch - Türkisch

Definition von thoughtful, prudent, moderate im Englisch Türkisch wörterbuch

considerate
{s} düşünceli

O, düşünceli bir babadır. - He is a considerate father.

Tom çok düşünceliydi. - Tom was so considerate.

considerate
hürmetkar

Herkes senin kadar hürmetkar değil. - Not everyone is as considerate as you.

Tom hürmetkâr, değil mi? - Tom is considerate, isn't he?

considerate
{s} düşünceli, saygılı, hürmetkâr
considerate
izan etmek
considerate
{s} anlayışlı

O başkalarına karşı anlayışlıdır. - She is considerate of others.

considerate
{s} saygılı

Ailene daha saygılı olmalısın. - You should be more considerate of your parents.

Arkadaşım Kei güzel, ama başkalarına saygılı değil. - My friend Kei is beautiful, but she is not considerate to others.

considerate
{s} nazik
Englisch - Englisch
{a} considerate
thoughtful, prudent, moderate
Favoriten