Teste çalışmak için evde kaldın mı?
- Did you stay home to study for the test?
Arapça çalışmak istiyorum.
- I would like to study Arabic.
Çalışma odasında bir sürü kitap var.
- There are plenty of books in his study.
Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
- The author killed himself in his study.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti.
- He went to Italy in order to study music.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik.
- We went to the museum to study Japanese history.
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
- I'm too tired to do study.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
Yabancı bir dil öğrenmek zordur.
- Studying a foreign language is hard.
My study was to avoid disturbing her.