Polis binaları adamakıllı araştırdı.
- The police searched the premises thoroughly.
Tom'u adamakıllı sorumlu bir birey olarak düşünüyorum.
- I consider Tom a thoroughly responsible individual.
İyice İngilizce çalışsan iyi olur.
- You had better study English thoroughly.
Tom iyice depresifti.
- Tom was thoroughly depressed.
Onun işinden tamamen tatmin olduk.
- We were thoroughly satisfied with his work.
Tom'u tamamen kontrol ettim.
- I checked Tom thoroughly.
He went out in the rain and came back thoroughly drenched.