Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?