Bu sefer Bob muhtemelen kazanacak.
- This time Bob is likely to win.
Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
- Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.
Bu kez farklı olacak.
- This time is going to be different.
Bu kez cezadan kaçamazsın.
- This time, you won't escape punishment.
Bu defa sonuçları aldı.
- This time, he got results.
Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.
- Tom is willing to help us again this time.
O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
- By that time I'll have already left.
O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
- At that time, the territory belonged to Spain.
this time last year.
... have a very short time horizon ...
... room. But this year, for the first time, we did something new. We created viewing parties. ...