this place

listen to the pronunciation of this place
Englisch - Türkisch
burası

Tanrım, burası kocaman! - God, this place is huge!

Burası oldukça güzel. - This place is quite nice.

buraya
bura
şurası
here
burda

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

Onlar bir saattir burdalar. - They have been here for an hour.

My Place
koyunum
here
bunda

Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum. - I'm glad you're here to help me with this.

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. - It's all downhill from here.

here
(Bilgisayar) burayı

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

lütfen burayı imzalar mısınız? - Could you sign here, please?

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte onun yaşadığı ev. - Here's the house where he lived.

İşte e-posta adresim. - Here's my email address.

here
burada

Sonsuza dek burada kalamam. - I can't stay here forever.

Merhaba? Hâlâ burada mısın? - Hello? Are you still here?

to this place
buraya

O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder. - Whenever he comes to this place, he orders the same dish.

here
buraya

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You can't park your car here.

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You cannot park your car here.

here
hey

Hey, hemen buraya gelebilir misin? - Hey, could you come up here right away?

Hey, burada ne oluyor. - Hey, what's going on here?

my place
benim yerim
my place
evim
here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
that place
orası
Englisch - Englisch
{n} here
here
hereon
this place

    Türkische aussprache

    dhîs pleys

    Aussprache

    /ᴛʜəs ˈplās/ /ðɪs ˈpleɪs/

    Videos

    ... take place in the body and instead identify them by the type of tumor and have an appropriately ...
    ... that was in-- in violation of their international obligations. So these sanctions are in place ...
Favoriten