Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
- I'm going to have to think about that one.
Tom onun hakkında düşünmek için bir ya da iki güne ihtiyacı olduğunu söyledi.
- Tom said he needed a day or two to think about it.
Onun hakkında düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
- I need some time to think about it.
Tom'un sorunu düşünmek için çok zamanı vardı.
- Tom had a lot of time to think about the problem.
... are accustomed to thinking about cell phones. To talk, to text, but also in large parts ...
... as folks are thinking about being discharged, ...