Başka birini düşünmek zorunda kalacağız.
- We'll have to think of someone else.
Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız.
- We must think of our children and grand-children.
O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.
- Every time I hear that song, I think of my high school days.
İki kişi onu kızları olarak düşünüyor.
- Two people think of her as their daughter.
Bu insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of these people?
Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
- What do you think of the original plan?
Neden her şey hakkında düşünmek zorundayım?
- Why do I have to think of everything?
He got halfway out the door, thought better of it, and decided to stay home, instead.