thing, unit

listen to the pronunciation of thing, unit
Englisch - Türkisch

Definition von thing, unit im Englisch Türkisch wörterbuch

guy
adam

O araba satıcısı oldukça acayip bir adam. - That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.

Ne! Sen hâlâ o adamla birlikte misin? ve biz cevaplarız: Ne yapabilirim! Onu seviyorum! - What! You're still with that guy? and we answer: What can I do! I LOVE him!

guy
herif

Tom öyle herifleden nefret eder. - Tom hates guys like that.

Siz acayip kılıklı herifler tamamen cahilsiniz. - You guys are totally clueless.

guy
{f} takılmak

Tüm yapmak istediğim siz çocuklarla takılmak. - All I want to do is hang out with you guys.

Tom tam olarak Mary'nin takılmak istediği adam türü. - Tom is exactly the sort of guy Mary wants to hang out with.

guy
ip
guy
herifçioğlu
guy
alaya almak
guy
vento
guy
adamcık
guy
{f} alay et

Bütün adamlar onunla alay ettiler. - The guys all made fun of him.

guy
halat/adam
guy
halatla tutturmak
guy
gemi direklerini yerlerinde saptayan halat
guy
çıkarılan veya indirilen yükü yerinde tutan halat
guy
taklit et
guy
i., k.dili. adam
guy
{f} alay etmek
guy
{f} rezil etmek
guy
{f} bağlamak
Englisch - Englisch
guy

This guy, here, controls the current, and this guy, here, measures the voltage.

thing, unit
Favoriten