thief, burglar, one who steals

listen to the pronunciation of thief, burglar, one who steals
Englisch - Türkisch

Definition von thief, burglar, one who steals im Englisch Türkisch wörterbuch

robber
soyguncu

Tom soyguncunun bıçağını görür görmez korktu. - Tom became scared as soon as he saw the robber's knife.

Banka soyguncuları bütün yönlere dağıldılar. - The bank robbers dispersed in all directions.

robber
{i} hırsız

Polis hırsızı yakasından yakaladı. - The police seized the robber by the neck.

Hırsızlık nedeniyle üç yıl hapse mahkum edildim. - I was sentenced to three years for robbery.

robber
robberyhırsızlık
robber
adam soyma
robber
yol kesen kimse
robber
(Arılık) yağmacı
robber
harami
robber
{i} haydut
Englisch - Englisch
{i} robber
thief, burglar, one who steals
Favoriten