there, in that place

listen to the pronunciation of there, in that place
Englisch - Türkisch
orada
in that place
orada
over there
ta ötede
over there
orada

Oradaki erkek çocuk Tom'un erkek kardeşi olmalı. - That boy over there will be Tom's brother.

Ben orada bir masa istedim. - I asked for a table over there.

over there
karşıda

Orada karşıda bir kahvehane var. - There is a coffee shop over there.

Tom'un arabası karşıda park edilmiştir. - Tom's car's parked over there.

Englisch - Englisch
over there
there, in that place
Favoriten