O, teorik olarak çalışmalı.
- Theoretically it should work.
Avrupa Birliği'nin teorik olarak aynı haklara sahip 23 resmi dili var ama uygulamada yalnızca üç dil işliyor: İngilizce, Fransızca ve Almanca.
- The European Union has 23 official languages, theoretically with the same rights, but in practice only 3 working languages: English, French and German.
Teorik olarak, ben matematik yapıyorum.
- Theoretically, I'm doing math.
Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
- The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.
I haven't tested it, but theoretically it ought to fly.
I solved the problem theoretically rather than practically.
... MR. LEHRER: All right. Let's talk ' we're still on the economy. This is, theoretically ...