Onun kitaplarında her zaman mevcut olan temalar vardır.
- There are themes that are always present in his books.
Biz tema parkında heyecan verici bir zaman geçirdik.
- We had a thrilling time at the theme park.
Onun tezi bir anlam ifade etmiyor. Öncelikle onun teması belirsiz.
- His thesis doesn't make sense. To begin with, its theme is obscure.
Yabancılaşma yirminci yüzyıl edebiyatının ortak bir teması.
- Alienation is a common theme of twentieth-century literature.
Tema parkı geçen ay kapatıldı.
- The theme park was closed down last month.
Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.
- I've kept a blog before. I didn't really have a set theme; I just blogged about whatever happened that day.
Romanın konusu nedir?
- What's the theme of the novel?
... SPEAKER 1: So I noticed-- I picked up two kind of themes ...
... Let me tell you about some of the themes behind this release. ...