the young of hens, a darling

listen to the pronunciation of the young of hens, a darling
Englisch - Türkisch

Definition von the young of hens, a darling im Englisch Türkisch wörterbuch

chicken
tavuk

Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik. - We've eaten pizza and chicken at noon.

Biz biraz tavuk çorbası yedik. - We had some chicken soup.

chick
{i} civciv

Tavuğun civcivleri yumurtadan çıkıyorlar. - The hen's chicks are hatching.

İncil'e göre, pelikan civcivlerini kendi kanıyla besledi. - According the bible, the pelican fed its chicks with its own blood.

chick
piliç

Arabaya bir piliç atalım. - Let's pick up a chick.

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı. - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.

chick
{i} argo genç kız, piliç
chick
(Spor) amigo kız
chick
(Argo) çıtır
chick
parça

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı. - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.

chick
cüce
chick
yavru kuş
chick
güzel kız
chick
yavru
chick
(Hayvan Bilim, Zooloji) Kuş yavrusu
chick
{i} kız

Tom, kızarmış tavuk seviyor. - Tom loves fried chicken.

Fırında kızartılmış tavuğu severim. - I like roast chicken.

chick
çocuk

Ben bir çocukken suçiçeği geçirdim. - I had chicken pox as a kid.

Ben bir çocukken su çiçeği geçirdim. - I had chicken pox when I was a kid.

chick
genç kız
chicken
korkak

Sen böyle bir korkaksın. - You're such a chicken.

Englisch - Englisch
{n} chick
{n} chicken
the young of hens, a darling
Favoriten