Onun sözleri tamamen anlamsızdı.
- Her words were wholly void of meaning.
Onun sözleri beni şaşırttı.
- His words confused me.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
- It's all about sentences. Not words.
Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
- 80% of all English words come from other languages.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Bu kelimeleri silginle sil.
- Rub out these words with your eraser.
Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- Words express thoughts.
Lafları ağzıma tıkama.
- Don't put words in my mouth.
Onlar lafı ağzıma tıkıyorlar.
- They put words in my mouth.
Başka bir deyişle, sağduyudan şüphe etmelisin.
- In other words, you should doubt common sense.
Diğer bir deyişle, o bir inanç adamı.
- In other words, he is a man of faith.
Words have a longer life than deeds. – Pindar, Greek poet.
They had words at the bar, but I don't know what about.
... governing, we've lost a (pod ?), in other words, so we only have three minutes left ...
... storytelling that explains that to people in words they ...