Onun sözleri beni şaşırttı.
- His words confused me.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
- He didn't believe Ben's words.
Altı çizili sözcükleri düzeltin.
- Correct the underlined words.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
- A lot of English words are derived from Latin.
Bu kelimeleri silginle sil.
- Rub out these words with your eraser.
Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.
- Many words are pronounced according to the spelling, but some are not.
O, lafla peynir gemisi yürümeyeceğini kanıtladı.
- He proved that actions speak louder than words.
Onlar lafı ağzıma tıkıyorlar.
- They put words in my mouth.
Diğer bir deyişle, sağduyudan şüphelenmelisin.
- In other words, you should doubt common sense.
Başka bir deyişle, sağduyudan şüphe etmelisin.
- In other words, you should doubt common sense.
Words have a longer life than deeds. – Pindar, Greek poet.
They had words at the bar, but I don't know what about.
... reader-- so you could have 2000 words embedded there, but ...
... number of children per woman is about 2.5 or 2.6. In other words, billions of people ...