Mary bambu çitini seviyor.
- Mary loves her bamboo fence.
Tom uyandığında yangın çıktığını ve ayrıca şimdi tamamen yalnız olduğunu gördü. Tek ses esintiyle sallanan bambunun hışırtısıydı.
- When Tom awoke, he saw that the fire had gone out and, also, that he was now completely alone. The only sound was the susurration of the bamboo, swaying in the breeze.
Onun kalesi bambudan yapılmıştı.
- His castle was made of bamboo.