Devriye arabaları alanının tamamını kapsamaktadır.
- The patrol cars cover the whole of the area.
Sana tamamen katılıyorum.
- On the whole I agree with you.
Karam, bütün okuldaki en iyi öğrencidir.
- Karam is the best student in the whole school.
Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim.
- I spent the whole afternoon chatting with friends.