Yöntem biri, bir ikiyi, iki üçü, ve üç sayısız şeyleri üretir.
- The Way produces one, one produces two, two produces three, and three produces the myriad things.
Güneş enerjisi geleceğin yöntemidir.
- Solar power is the way of the future.
Aşk gizemli yollarda ilerler.
- Love moves in mysterious ways.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
- You can get to her house in a variety of different ways.
Onlar yaşam için yeni yollar denemek istediler.
- They wanted to try new ways of living.
Onlar kendi yollarına gittiler.
- They went their separate ways.
Tom, Mary'yi bunu yapma şeklinden dolayı eleştirdi.
- Tom criticized Mary for the way she was doing that.
Onu yapma şeklimizde sorun ne?
- What's wrong with the way we did it?
You still have a ways to go with everything,” I told him.
... In many ways, I'm the most unlikely person on the planet ...
... ways to encourage people to participate the political process. We've talked about ways ...