Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
- Those books were on display in the window.
Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.
- A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.
Teşhirdeki mücevherler kayboldu.
- The jewels on display disappeared.
O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
- He never made a display of his learning.
Cevaplar, anlama yetisinin farklı derecelerini gösterir.
- Answers display different degrees of understanding.
Onun en son çalışmaları geçici sergide.
- His latest works are on temporary display.
Yeteneklerini sergiledi.
- She displayed her talents.