Korkarım benim derinlik algım çok zayıf.
- I'm afraid my depth perception is very poor.
Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı.
- I think there must be much gold in the depths of the Earth.
O ailesi için sevgisinin derinliğini gösteriyor.
- That shows the depth of his love for his family.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
- This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.
Measure the depth of the water in this part of the bay.