Yaşam, bitlerle dolu harika bir elbisedir.
- Life is a magnificent gown full of lice.
Dansta herkes benim elbisemi övdü.
- At the dance, everyone raved about my gown.
Periler incecik önlükle dans etti.
- The fairies danced in wispy gowns.
O, saten bir sabahlık giymişti.
- She was wearing a gown of satin.
Gecelik ipekten yapılır.
- The gown is made of silk.
Toplumu düşünmek zorundayız.
- We must think about the community.
Benim için toplumun sevgisi paradan daha önemlidir.
- The love of the community is more important to me than money.
Tom'un ölümü halkı şok etti.
- Tom's death shocked the community.
Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.
- They went to the community pool.