the turbulent air left behind a flying aircraft

listen to the pronunciation of the turbulent air left behind a flying aircraft
Englisch - Türkisch

Definition von the turbulent air left behind a flying aircraft im Englisch Türkisch wörterbuch

wake
{f} uyanmak

Ben saat 6.30'da uyanmak zorundayım. - I have to wake up at 6:30.

Yarın sabah erken uyanmak istiyorum. - I want to wake up early tomorrow morning.

wake
{f} ölünün başında beklemek
wake
(İnşaat) arkası
wake
(Bilgisayar) uyanma

Bebek uyanmasın diye parmak ucumda yürüdüm. - I walked on tiptoes so as not to wake the baby.

Annesi onu uyandırıncaya kadar Jim uyanmadı. - Jim didn't wake up until his mother woke him.

wake
kaldırmak
wake
uyanık

Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder. - A strong cup of coffee helps me wake up.

wake
canlandırmak
wake
uyandırmak

Seni uyandırmak istemedim. - I didn't mean to wake you.

Komşularımı uyandırmak istemiyorum. - I don't want to wake my neighbors.

wake
geminin suda bıraktığı iz
wake
harekete geçirmek
wake
sabahlama/iz
wake
{i} rüzgâr çıkması
wake
{f} anlamasını sağlamak
wake
(fiil) uyanmak, canlanmak, körüklemek, sabahlamak, ölünün başında beklemek, uyandırmak, canlandırmak, anlamasını sağlamak, gözünü açmak
wake
{i} dümen rüzgârı
wake
{i} sabahlama
wake
(isim) sabahlama, ölüyü bekleme, yıllık tatil, dümen suyu, gemi izi, dümen rüzgârı, rüzgâr çıkması
Englisch - Englisch
wake
the turbulent air left behind a flying aircraft

    Silbentrennung

    the tur·bu·lent A·ir left be·hind a fly·ing air·craft

    Türkische aussprache

    dhi tırbyılınt er left bîhaynd ı flayîng erkräft

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈtərbyələnt ˈer ˈleft bəˈhīnd ə ˈflīəɴɢ ˈerˌkraft/ /ðiː ˈtɜrbjələnt ˈɛr ˈlɛft bɪˈhaɪnd ə ˈflaɪɪŋ ˈɛrˌkræft/
Favoriten