Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.
- The whole world is watching the summit conference.
Zirve toplantısı dünya barışına katkı yaptı.
- The summit conference made a contribution to the peace of the world.
Dağcı zirve için yola çıktı.
- The mountaineer set out for the summit.
Sonunda zirveye vardık.
- We finally got to the summit.