Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the time required for a vibration or a wave to make a complete cycle

listen to the pronunciation of the time required for a vibration or a wave to make a complete cycle
Englisch - Türkisch

Definition von the time required for a vibration or a wave to make a complete cycle im Englisch Türkisch wörterbuch

period
dönem

Ben bir dönem draması görmek için tiyatroya gittim. - I went to the theater to see a period drama.

3. dönemde Fransızca dersimiz var. - We have French in third period.

period
devre

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

period
{i} devir
period
{i} süre

Sendika belirsiz bir süre için greve gitti. - The union went out on a strike for an indefinite period.

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

period
{i} nokta

Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsiniz. - You can't replace the comma with a period in this sentence.

Cümlenin sonuna bir nokta eklemen gerekir. - At the end of the sentence, you should add a period.

period
aşama
period
âdet

Adet sırasında kendini nasıl hissediyorsun? - How do you feel during the period?

İlk adetinizi hangi yaşta gördünüz? - At what age did you get your first period?

period
bir gezegenin güneş etrafındaki devir süresi
period
dönem nokta
period
nokta/ders/dönem
period
{i} devir: the Ottoman period Osmanlı devri
period
(İnşaat) peryot, süre aralığı
period
(isim) periyot, dönem, çağ, devir, süre, ders saati, devre, nokta, aybaşı, adet, regl, dönüm [ast.], tam cümle (yan cümlecikli)
period
fizyol
period
{i} dönem, devre: a period of political unrest siyasi kargaşaların olduğu bir dönem
period
{i} ders saati

Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır. - In this school, a period is fifty minutes long.

Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti. - Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.

period
{i} regl
period
(Tıp) Hastalık devresi, period
Englisch - Englisch
period
the time required for a vibration or a wave to make a complete cycle

    Silbentrennung

    the time re·quired for a vi·bra·tion or a wave to make a com·plete cy·cle

    Türkische aussprache

    dhi taym rikwayrd fôr ı vaybreyşın ır ı weyv tı meyk ı kımplit saykıl

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈtīm rēˈkwīrd ˈfôr ə vīˈbrāsʜən ər ə ˈwāv tə ˈmāk ə kəmˈplēt ˈsīkəl/ /ðiː ˈtaɪm riːˈkwaɪrd ˈfɔːr ə vaɪˈbreɪʃən ɜr ə ˈweɪv tə ˈmeɪk ə kəmˈpliːt ˈsaɪkəl/
Favoriten