the thickest, deepest, nastiest rough on the course

listen to the pronunciation of the thickest, deepest, nastiest rough on the course
Englisch - Türkisch

Definition von the thickest, deepest, nastiest rough on the course im Englisch Türkisch wörterbuch

jungle
{i} orman

Tom ormanın derinliklerinde yaşardı. - Tom used to live deep in the jungle.

Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü. - The rain fell soundlessly upon the jungle.

jungle
çok sık ağaçlı ve yüksek otlu vahşi orman
jungle
{i} sık orman
jungle
(Bilgisayar) vahşi hayat
jungle
cengel
jungle
jungle fowl Hint kuşu
jungle
balta girmemiş orman
jungle
çok sık ve karışık yeşillik
jungle
Felis chaus
jungle
jungle fever batı Hindistan ormanlarına özgü çok şiddetli sıtma
jungle
yaban tavuğu
jungle
jungle cat bir yaban kedisi
jungle
cangıl

Biz cangılda değiliz. - We're not in the jungle.

Tom beş aydır cangılda yaşıyor. - Tom has lived in the jungle for five months.

jungle
(Askeri) CENGEL: Yolsuz, bataklık ve yürürken ayağa takılan sık fundalıklarda, sık dallı ağaçlarla kaplı, orman karakterinde geniş ağaçlık saha
jungle
{i} karışıklık
jungle
{i} hengâme
jungle
çengel
Englisch - Englisch
jungle
the thickest, deepest, nastiest rough on the course
Favoriten