Definition von the team im Englisch Türkisch wörterbuch
- <span class="word-self">teamspan>
- ekip
Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır.
- Team members are provided with equipment and uniforms.
Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.
- Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.
- <span class="word-self">teamspan>
- {i} takım
Ben yeni takımın kaptanı değilim.
- I am not the captain of the new team.
Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir.
- Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.
- <span class="word-self">teamspan>
- takım oluşturmak
- <span class="word-self">teamspan>
- (Askeri) mürettebat
- <span class="word-self">teamspan>
- çift
- <span class="word-self">teamspan>
- ask
- <span class="word-self">teamspan>
- kol
Diğer takımı yenmek hiç kolay değil.
- Beating the other team was no sweat at all.
Takımın en iyi adamı yaralanmasaydı, takımımız kolayca başarabilirdi.
- Our team could easily have brought home the bacon, if it weren't for the team's best man being injured.
- <span class="word-self">teamspan>
- grup
Ekip küçük gruplara ayrıldı.
- The team was divided into smaller groups.
- <span class="word-self">teamspan>
- ekip kurmak
- <span class="word-self">teamspan>
- {f} takım oluştur
İkiniz mükemmel bir takım oluşturuyorsunuz.
- You two make a great team.
İyi bir takım oluşturacağız.
- We'll make a good team.
- <span class="word-self">teamspan>
- aynı aracı çeken hayvanlar
- <span class="word-self">teamspan>
- türküm
- <span class="word-self">teamspan>
- teami
- <span class="word-self">teamspan>
- takyiz
- <span class="word-self">teamspan>
- timi
- <span class="word-self">thespan> a <span class="word-self">teamspan>
- bir takım
- <span class="word-self">teamspan>
- (Askeri) TİM, EKİP: Karma bir teşkilat ve malzeme kadrosuna göre teşkil edilen küçük bir birlik veya müfreze Ayrıca bak "cell"
- <span class="word-self">teamspan>
- arabaya koşulmuş bir veya birkaç at
- <span class="word-self">teamspan>
- {f} takım halinde yapmak
- <span class="word-self">teamspan>
- {f} koşmak (arabaya)
- <span class="word-self">teamspan>
- takım; ekip; ask. tim: Their soccer team's doing well this year. Bu sene onların futbol takımı iyi oynuyor. They're a good team of
- <span class="word-self">teamspan>
- ördek sürüsü
- <span class="word-self">teamspan>
- grup meydana getirmek
- <span class="word-self">teamspan>
- takım atlatı sürmek
- <span class="word-self">teamspan>
- team birlikte çalış
- <span class="word-self">teamspan>
- oyuncu takımı
- <span class="word-self">teamspan>
- {f} takım kurmak
- <span class="word-self">teamspan>
- {i} kuş sürüsü
- <span class="word-self">teamspan>
- {i} tim
Güvenlik timi arabada bomba araması yaptı.
- The security team checked the car for explosives.
Tom SWAT timinin bir üyesidir.
- Tom is a member of the SWAT team.
- <span class="word-self">teamspan>
- {i} koşum hayvanları
- <span class="word-self">teamspan>
- {i} 1. takım; ekip; ask. tim: Their soccer team's doing well this year. Bu sene onların futbol takımı iyi oynuyor. They're a good team of