On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
- Ten, twenty, thirty, forty, fifty, sixty, seventy, eighty, ninety, hundred.
Yetmişinde hâlâ aktif.
- At seventy, he is still active.
Fort Moultrie'nin yetmişten daha az sayıda askeri vardı.
- Fort Moultrie had fewer than seventy soldiers.