Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.
- Tom doesn't feel like cooking.
O,ailesi için yemek pişirmeyi sever.
- He likes cooking for his family.
Tom Mary'nin aşçılıkta niçin iyi olmadığını anlayamadı.
- Tom couldn't understand why Mary wasn't very good at cooking.
Aşçılık hakkında her şeyi bilir.
- She knows everything about cooking.
Tom bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
- Tom spent all afternoon cooking.
O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
- She spent all afternoon cooking.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.
O,ailesi için yemek pişirmeyi sever.
- He likes cooking for his family.
Kız kardeşim mutfakta yemek pişiriyor.
- My sister is cooking in the kitchen.
Tom mutfakta pişen yemeğin kokusunu alabiliyordu.
- Tom could smell breakfast cooking in the kitchen.