the state of being settled

listen to the pronunciation of the state of being settled
Englisch - Türkisch

Definition von the state of being settled im Englisch Türkisch wörterbuch

settlement
yerleşim

Sami en yakın yerleşim yerine 600 yüz millik bir yolculuğa başladı. - Sami began a 600 hundred miles journey to the nearest settlement.

Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir. - Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.

settlement
(Ticaret) paraya çevirme
settlement
yerleşim alanı
settlement
bırakma (birine bir şeyi)
settlement
(İnşaat) tasman (binada)
settlement
bırakılan şeyler
settlement
çözme
settlement
(Kanun) mahalle
settlement
ödeme
settlement
uzlaşma
settlement
KESİN HESAP, TASFİYE, UYUŞMA: Bir sözleşme veya işbirliği dolayısıyla bağlı olan tarafların, hesaplarını karşılaştırarak bir anlaşma ve muvazeneye varmaları
settlement
{i} yerleştirme; iskân; yerleşme
settlement
{i} yerleştirme
settlement
{i} (iskân edilerek oluşturulan) köy
settlement
{i} evlilik sözleşmesi
settlement
{i} bağlanan gelir
settlement
{i} ödeşme
settlement
duvarın veya toprak setin biraz çöküp oturması
settlement
settiement house şehrin fakir semtlerinde kurulan yardım yurdu
settlement
{i} koloni
Englisch - Englisch
settlement
state of being
Regarding a person's physical condition
state of being
As opposed to mental condition (state of mind), the overall physical condition of a person
the state of being settled

    Silbentrennung

    the state of be·ing settled

    Türkische aussprache

    dhi steyt ıv biîng setıld

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈstāt əv ˈbēəɴɢ ˈsetəld/ /ðiː ˈsteɪt əv ˈbiːɪŋ ˈsɛtəld/
Favoriten