Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
- In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi.
- He came to Tokyo in search of employment.
İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
- Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
İş için bu firmaya başvuruda bulunacağım.
- I will make an application to that firm for employment.
Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.
At the period just preceding the advent of Bartleby, I had two persons as copyists in my employment, and a promising lad as an office-boy.