the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint

listen to the pronunciation of the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint
Englisch - Türkisch

Definition von the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint im Englisch Türkisch wörterbuch

bond
birleştirmek
bond
bağ

Anne ve çocuk arasındaki değerli bağları yok edemezsiniz. - You can't destroy the precious bond between mother and child.

Dan ve Linda'nın ortak bir bağı vardı. - Dan and Linda had a common bond.

bond
yapışmak
bond
mukavele
bond
(Tıp) i. Kimyasal bağ, zincir, komşu iki atom arasında onların birbirinden ayrılmasını önleyen çekici kuvvet
bond
bono

Hazine bonolarının fiyatları düştü - Prices for Treasury bonds fell.

bond
yapıştırmak
bond
senet

Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı? - Do you have savings in both stocks and bonds?

bond
muhabbet
bond
bağlanma
bond
birbirine yapışma
bond
{f} antrepoya koymak
bond
{f} bağlamak
bond
(Mukavele) garanti; senet, bono
bond
bağ irtibat
bond
{f} örmek (duvar)
bond
(İnşaat) yapıştırma, bağlama
bond
mukaveler bono
Englisch - Englisch
bond
state of being
Regarding a person's physical condition
state of being
As opposed to mental condition (state of mind), the overall physical condition of a person
the state of being bound; imprisonment; captivity, restraint
Favoriten