O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama onun ana dili Japonca.
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.
- There are fifty states in the United States.
Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.
- Minnesota's state bird is the mosquito.
Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
- Which language is spoken in the United States of America?
1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor.
- Part of Hokkaido still remains in its natural state.
Görünüşe göre onun durumu gerçekti.
- To all appearance his statement was true.
Radyasyon sızıntısının durumunu ve güvenliğini belirlemek zordur.
- It is difficult to determine the state and safety of the radiation leakage.
Onu bir devlet sorunu haline getirdik.
- We turned it into a state problem.
Amerikan hükümeti olağanüstü hal ilan etti.
- The American Government declared a state of emergency.
Bayoular Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki körfez kıyısı bölgelerinde yaygındırlar.
- Bayous are common in Gulf Coast areas of the southern United States of America.
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
- The treaty gave the United States a canal zone.
Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.
- Minnesota's state bird is the mosquito.
Hoover, 1874'te Iowa çiftlik eyâletinde doğdu.
- Hoover was born in the farm state of Iowa in 1874.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
- That country broke off diplomatic relations with the United States.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
Buradan Empire State binasını görebilirsiniz.
- You can see the Empire State Building from here.
Empire State Building'in yüksekliği nedir?
- What's the height of the Empire State Building?
Kendi görüşlerinizi ifade etmekte özgürsünüz.
- You are at liberty to state your own views.
Onun bir dahi olduğunu belirtmek abartı değildir.
- It's not an exaggeration to state that he is a genius.
ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
- The private colleges and universities of the United States are autonomous.
Tom çok heyecanlı bir durumdaydı.
- Tom was in a very agitated state.
Onlar itirazlarını belirttiler.
- They stated their objections.
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
- The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.
- Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942.
Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
- The United States does not have official diplomatic relations with Iran.
Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.
- A government official's stately mansion was looted.
O görkemli bir adamdı.
- He was a stately man.
State your intentions.
In the fetch state, the address of the next instruction is placed on the address bus.
He stated that he was willing to help.
... MR. ROMNEY: It's going over well in my state, by the way, yeah. ...
... You didn't have to be in a state of the art classroom. ...